31 Mart 2010 Çarşamba

PAPATYA

De ki kar yağmış
Yemyeşil çayırlarda
Ak papatyalar

İstanbul’da geçen on günün ardından köye dönüyorum işte. Dostları görmek güzeldi ama on gün şehir için yeter de artar bile. Nasıl da özlemişim kırları ve ormanları! Köy dolmuşu bizim köye yaklaşırken bir virajı alıyor ve o da ne; ta ilerideki çeltik tavlarına dek uzanan yeşil çayırın üzerine sanki birkaç gün önce kar yağmış da erimiş. Beyaz papatyalar geniş öbekler halinde örtmüş çayırı. Sahiden geldi değil mi bahar?

30 Mart 2010 Salı

BEŞ BOŞ BELEŞ



Ne görüyorsun?
Beş taş. Eşkenar beşgen. Pentagon. Bir yıldız. Boşlukta içi boş beş nokta.

Ne görüyorsun?
5 taş? Şeş Beş? Pentagram? Beş Boş Beleş?

Buda Zihnin ne görüyor?

Hepsini! Hiçbirini! Kendi zihninin ürünü olan her şeyi.
Kendi zihninin ürünü olan herşeyi gören zihni.

Gören kim?
Görülen ne?
Söyle!
Şimdi!

26 Mart 2010 Cuma

DOĞRU ZİHİN VE BULANIK ZİHİN

Doğru Zihin tek bir noktada takılıp kalmayan zihindir. Tüm beden ve benliğe nüfuz eden zihindir.
Bulanık Zihin ise bir şeyin üzerinde düşünüp duran, tek bir noktada donup kalmış zihindir. Doğru Zihin donarak tek bir noktada takılıp kalırsa Bulanık Zihne dönüşür. Bu nedenle Doğru Zihni yitirmemek önemlidir.
Tek bir noktada takılıp kalmadığında, Doğru Zihin su
gibidir. Bulanık Zihin ise buza benzer ve buzla elini yüzünü yıkayamazsın. Oysa buz eritilip su olduğunda her yere akar ve o zaman onunla elini de ayağını da ve başka her yeri de yıkarsın.
Zihin tek bir noktada donup kaldığında ve tek bir şeyle meşgul olduğunda donmuş su gibidir ve onu dilediğince kullanamazsın: ne elini ne ayağını yıkayabildiğin buza benzer. Zihin eritilip su gibi tüm bedene nüfuz edecek şekilde kullanıldığında onu dilediğin yöne sevk edebilirsin.
Doğru Zihin budur işte.

Çeviren: 愚 Budala

Rinzai Zen ustası Takuan Soho’nun (1573–1645) iki nesil boyunca şogunlara (1868’deki Meiji Restorasyonu’ndan önce Japonya’da başkumandan) öğretmenlik yapmış Yagyu Shinkage samuray okulunun başı olan Yagyu Munenori’ye yazdığı mektupların derlemi Fudochishinmyoroku - Sarsılmaz Bilgeliğin Gizemli Kaydı’ndan.

24 Mart 2010 Çarşamba

ADA


Denizin ortasında bir ada!
Üstünde kuşlar, balıklar, zümrütler
ve hatta sıcacık gülümseyen gözlerinde
yıldızların ışığı titreşen insanlar da olsa,
yalnız bir adasındır
bazen
başka topraklardan
millerce uzakta.

愚 Budala

20 Mart 2010 Cumartesi

MİNE ÇİÇEĞİ


Minik bir oya
Arının bal aldığı
Mine çiçeği

Nihayet bahar geldi, yarın Yeni Bahar'ın ilk günü .
Mine çiçeklerinin açtığını ilk, iki gün önce Haiku Usta'yla tepelerde gezerken fark ettim. Yolağın kenarında öbek öbek duruyorlardı. Mini minna dantel oyaları gibi.
Eğilip iyice yanaşmadan güzelliklerinin olanca detayını görebilmek mümkün değil. Büyüteçle bakmak gerek adeta. Biraz daha büyük olsalardı keşke derken kendi kendime, birden güzelliklerini o mini mini hallerine borçlu olduklarını fark ettim.
Yılın ilk arısını da aynı günün sabahı görmüştüm. Hayatta çayımı demlerken, damın tahta kirişleri arasından yükselen vızıltısını duydum ilkin. Gözlerimle yukarıyı biraz taradıktan sonra kendini de gördüm.
İkisini bir arada görmemse bu sabaha kısmetmiş. Bahçede, salıncağın yanında mine çiçeklerinin üzerinde bir arı oğulu bal toplamak için vızır vızır çalışıyordu. Arının gövdesi karşısında minenin minicik güzelliğini bir kez daha fark ettim.

19 Mart 2010 Cuma

DAĞ














Büyük işler başarılır insan ve dağ buluşunca;
Hiç mümkün mü bu itişip kakışırken sokakta.
William Blake

18 Mart 2010 Perşembe

BİR KAPLAN EHLİLEŞTİRMEK


Hyabujo Dağı’nı ziyaret eden Shiba adında bir hükümet yetkilisi manzaradan çok etkilenip oraya bir manastır inşa ettirmeye karar verir. Dağdaki iki keşiş Karin ve İsan'dan birini bu işle görevlendirecektir. Shiba yürüyüşündeki zarafeti görünce İsan’ı seçer. İlk gördüğü keşiş olan Karin seçilmemiş olmayı pek kafaya takmaz.

Yıllar sonra Karin meşhur bir Zen ustası olarak tanındığında ücra bir dağ başında yaşamaktadır ve onun Zen’ini bilen de kurtlarla kuşlardır. Bir gün hükümet adına araştırma yapan biri bu dağ başında bir inziva yerinin önüne geldiğinde kapıda duran koca bir kaplan görür. Kaplan kulübeye girer ve çok geçmeden içeriden ihtiyar bir Zen ustası çıkar. Bu Karin’dir.

Zarafetle yürüyen Zen ve bir kaplanı ehlileştiren Zen birbirinden bir hayli farklı şeylerdir. Yine de ikisi de Buda’dan beri aktarıla gelen Zen’in yaratıcı birer biçimi olsa gerek. Bu her iki keşişin yolunu da saf ve tam anlamıyla intikal olunmuş zazen olarak kabul etmeli ve her iki yolun da bu keşişlere mahsus birer sınırlama olduğunun da farkında olmalıyız.

Başka bir deyişle ne bir Zen biçiminin cazibesine kapılmalı ne de bir diğerini küçük görmeli. Zen daima yaratıcı olmalı.

Shunryu Suzuki
(Ağustos 1962, Wind Bell Sayı 9)
Çeviren: 愚 Budala

15 Mart 2010 Pazartesi

KÖPEKTE BUDA DOĞASI VAR MI?



14 Mart 2010 Pazar

İKEBANA


Yollarımız ayrı senle diyorsun ya!
Bak, ikimizin de saçı sakalı ağarmış.
Kelimeler imanı öldürür derler.
Ne güzel şey bahar çiçekleri düzenlemek
eski bir cenaze vazosunda.

Kuan Hsiu, 8. yüzyıl
Çeviri: 愚 Budala

10 Mart 2010 Çarşamba

SUFİ KOAN


Bugün bahçede oturmuş Muhyiddin İbn Arabî Hazretlerinin Mirat-ul İrfan’ını okuyordum. Haiku Usta geldi karşıma oturdu, gözlerini yumdu ve sordu:

“O gözleri görür, gözler O’nu görmez;

ne görür gözler peki söyle?”

8 Mart 2010 Pazartesi

GÜLEN BUDA MI, ŞAİR Mİ, YOKSA SEN MİSİN?

San Fransisko Rönesansı şairlerinden, Zen izdeşi Gary Snyder 2004 yılında Ehime Kültür Vakfı tarafından Masaoka Shiki Uluslararası Haiku Büyük Ödülü’ne layık görülmüştü.
7 Kasım 2004’te Japonya’nın Matsuyama şehrinde düzenlenen ödül töreninde Snyder yıllar önce, 1950’lerin ikinci yarısında Kyoto’da bir Rinzai Zen manastırında Zen eğitimine başladığında ustasının ona verdiği deneme koanını ve modern haiku ustası Masaoka Shiki’nin bir şiiriyle karşılaşmasını anlatır.

Snyder’ın koanı Buda'nın ölümünü tasvir eden bir resimdir. "Buda'nın Nirvana'ya giriş resminde herkes ağlıyor. Neden herkes ağlıyor?"


Birkaç yıl sonra Snyder, Masaoka Shiki’nin aşağıdaki haikusuyla karşılaştığında kahkahayı koyuverecek ve daha sonra şairin ışıl ışıl zihninden müthiş etkilendiğini söyleyecektir:




Buda’nın resmi//nehanzô
Nirvana’ya girerken//hotoke hitori
Gülüyor biri!//waraikeri

4 Mart 2010 Perşembe

BİR BARDAK SU İÇİN

Yarım bardak su düşün.

Bir taş at içine

su yükselsin.


Hayal gücü ve gerçeklik güreş tutar

varlıkla yokluğun sınırlarında.


Bir bardak su için!


Budala

2 Mart 2010 Salı

AYA UZANAN MAYMUN

18. yüzyılda yaşamış Zen Ustası Hakuin bu ‘sumi-e’nin üstüne yazdığı dizelerde şöyle diyor:

Sudaki aya uzanıyor ya maymun,

Asla vazgeçmez ölüm gelip çatasıya.

Dalı bırakıverip dalsa derinine gölün,

Göz kamaştıran berraklığıyla parıldardı tüm dünya.


Şiirin ilk dizesinde su ve ayın yerini değiştirip “Ay'daki suya uzanıyor maymun” da diyebilirdik pekâlâ. Zira birkaç ay önce, sanırım Ekim ayındaydı, NASA su bulmak üzere Ay’ın güney kutbuna bir füze fırlatarak Ay’ı vurdu. Ay’da su bulunursa bir Ay
üssü kurulma ihtimali de artacakmış. Dünyayı kararttığımız yetmezmiş gibi şimdi de ayı kolonize etmeye kalkıyoruz. Sizce alttaki resimdeki maymun hangisi peki?

ZAZEN












Oturup nefes alırken

Oturup nefes alıyorum

愚 Budala
Geçitsiz Geçit'teki bazı metinler Çince ve Japonca karakterler içerir(örn. 通曰無門關). Bu karakterleri göremiyor ya da boş kutular görüyorsanız aşağıdaki bağlantıdan Code2000 yazı tipini indirin. Dosyayı masaüstünde bir klasöre çıkardıktan sonra Denetim Masası'nda Yazı Tipleri'ne girin ve Dosya'nın altındaki Yeni Yazı Tipi Yükleyin'i seçerek Code2000'i yükleyin. Daha sonra masaüstündeki klasörü silebilirsiniz. Keyifli okumalar.
http://code2000.net/CODE2000.ZIP