28 Şubat 2010 Pazar

ACUN


...acun
dışarısı olmayan bir içeri
açılan tek bir gözün sesi

R.A.W.

25 Şubat 2010 Perşembe

ZENARŞİ


Budala’yı elinde Yoldaş Bakunin’in “Tanrı ve Devlet”iyle gören Haiku Usta hemen iki koan çıkardı cübbesinin yeninden. Üstüne de ekledi:

“Cevabı bilirsen Devrim’den sonra aydınlan aydınlanabildiğin kadar, bilemezsen kemiği kafana yersin.”

1-) Göklerde dalgalanan Kara bir bayrak gördüğünde hareket eden nedir?
Bayrak mı hareket eden? Rüzgâr mı? Yoksa devrimci hareket mi?

2-) Sıkılı bir Sol Yumruğun sesi nedir?

24 Şubat 2010 Çarşamba

SU BOŞA AKMAZ

Geçenlerde Zen ustası Shunryu Suzuki’nin “Su” üstüne verdiği söylevi okurken aklıma Karadeniz’de “Su boşa akmasın” şiarıyla buldukları her derenin üzerine bir hidroelektrik santrali kurmayı kafaya koyanlar geldi.

Suzuki, Japonya’da Eiheiji manastırı yolu üzerinde, manastıra gelmeden hemen önce yer alan Han Sak Kyo adlı küçük köprünün adının nerden geldiğini anlatır. Han Sak Kyo, Yarım Maşrapa Köprüsü demektir. Eiheji manastırı da sessiz meditasyona, yani zazene özel bir önem veren Soto Zen’in kurucusu 13. yüzyılda yaşamış büyük Zen ustası Eihei Dogen’in manastırıdır. Dogen, sabahları yüzünü yıkamak ya da manastırdaki diğer işler için bu köprüden aşağı iple bir maşrapa sarkıtır, dereden su çekermiş. Yalnız çektiği suyun yarısını kullanır, kalanı da gene dereye boşaltırmış. İşte Yarım Maşrapa Köprüsü'nün adı buradan geliyormuş. Böylesi bir davranışı günümüz insanının ekonomi üzerine kurulu aklı pek almaz. Yarım maşrapa suyu dereye geri boşaltmak, doğadaki her varlığın ve her işleyişin kendi doğal ritmleri, döngüleri olduğunu kavrayan ve bunlara saygı duymanın da ötesinde bunların güzelliği karşısında büyülenip kendinden geçen bir aklın işidir.

Karadeniz’in güzel insanları Zen ustası falan olmasalar da doğayla iç içe geçen yaşamları, doğaya bu denli yakın yaşıyor olmaları sayesinde bu güzelliğin kıymetini biliyor gibi görünüyor ve bölgedeki HES projelerine direnerek “Merak etmeyin, su boşa akmaz,” diyorlar.

http://www.findiklidereleri.com/

http://www.karadenizisyandadir.org/web/index.php

22 Şubat 2010 Pazartesi

AB-I HAYAT


tek bambu salla geçtim nehri
bir yandan çiçek topladım kıyıda
girdaplarla karde
şlik edip
elsiz ayaksız yüzmeyi öğrendim
daha bugün ektim tohumu
şimdi bin yıllık ağaç da benim
köklerim toprağın sıcak rahminde
yapraklarım akıyor ötelere suyla


愚 Budala

21 Şubat 2010 Pazar

KELEBEK KANADI

Meşe yaprağı ya —
Rüzgârın uçurduğu

Kelebek kanadı


Bugün pırıl pırıl, güneşli bir gün ama bir yandan da kuvvetli bir lodos esiyor. Akşamüzerine doğru, lodosa falan aldırmadan ama başağrısına karşı önlem olarak kafama kapüşonumu da geçirip, Haiku Usta’yla tepelerde bir yürüyüşe çıktık.

Daha önce girmediğimiz bir patikaya sapalım dedik ama bir süre sonra yolumuz geçit vermeyen sık bir meşelik tarafından kesildi. Geri dönerken bir ara meşelerin arasından avucum büyüklüğünde turuncu kanatlı kelebekler havalandı. Bu mevsimde... Şaştım kaldım!

Biraz sonra kelebeklerin hepsi yere düştü. Meğer benim kelebekler, rüzgârın can verdiği kuru meşe yapraklarıymış.

ZEN USTASI




Ormana girse tek yaprak kımıldatmaz


Suya girse tek dalga çıkarmaz.

Ijushi tarafından 17. yüzyılda derlenen Zenrin Kushu'dan

20 Şubat 2010 Cumartesi

BASHO'NUN ASASI BUDALA'NIN TASASI

Birkaç gündür kendime güzel bir asa yapmaya uğraşıyorum. Düzgün bir akasya dalı kestim, kabuğunu, dikenini sıyırdım. Akasya müthiş arsız bir ağaç. Sen kesiyorsun, kestiğin yerden bir düzine piç çıkıyor. Köylüler burada arazi açmak için kestikleri akasyaların dibine yeşil kurutan dedikleri bir ilaç atıyorlar ama nafile. Önceki yıl yeşil kurutan atılan bir arazide baharda orman gibi biten akasya piçlerini görünce kendimi gülmekten alamamış ve akasyaların direnişine hayran kalmıştım. Bahçede birkaç ay önce devrilmiş genç bir akasya sürgününün güzel ve sıkı kökünü görünce onu da testereyle ayırdım gövdeden, asaya bir başlık yaparım diye.

Akasya dalları hem esnek, hem de sağlam oluyor; uzun yürüyüşlere eşlik için biçilmiş kaftan. Ben dağda, tepede yürürken destek olsun diye ve biraz da kendimi yüzyıllar öncesinin kuş uçmaz, kervan geçmez dağlarında yürüyen bir derviş gibi hissetme özentisiyle yapıyor olsam da asa deyip geçmeyin siz yine de öyle. Asa, Zen izdeşlerinin ayrılmaz yoldaşlarından biri. Japonca ‘unsui’ (bulut-su) denen gezgin Zen keşişleri kendilerine bir usta araken ellerinde asaları o dağ senin bu dağ benim dolaşırlarmış. Yanında çalışacağı ustayı bulup bir manastıra yerleşen dervişlerin durumu için de ‘asasını duvara asmak’ deyimi kullanılırmış. Bir de hiçbir manastıra yerleşmeye yanaşmayan, ömürlerini gezgin dervişlikle sürdüren Zen izdeşleri var ki onlar için de mecaz yollu ‘asa’ denirmiş.


Zen ustası Basho, Mumon’un naklettiği meşhur bir koanda öğrencilerine "Asanız varsa, size bir asa vereyim; asanız yoksa alırım asanızı," der.


Wumen bu koana yazdığı yorumda “Köprünün olmadığı yerde suyun sığını onun yardımıyla bulursun, aysız bir gecede ona yaslanarak evine dönersin. Asa diyecek olursan ona, yıldırım hızıyla boylarsın cehennemi," dedikten sonra şiir yollu şöyle ekler:


Âlemde derini de sığı da

Bilir o hep avcunun içi gibi

Yerin temeli, göğün direği

Her yerde pekişir öğreti onunla


Zen ustası Wuzhou da şöyle bir yorumda bulunur bu koan için: “Basho asasını havaya kaldırıp ins-ü cinnin aklını aldı ya; balık kavağa çıksa da gözün üstünde olur kaş dediğin.”


Kaliforniya’da yaşayan Amerikalı Tai Chi öğretmeni Michael P. Garofalo’nun dövüş sanatlarında sopa kullanımı üzerine notlarını derlediği bir web sayfası var. Bu sayfada Garofalo kendi yarattığı Taocu ölümsüz tiplemesi Shifu Miao Zhang’ı kısa bir hikâyede Basho'yla buluşturuyor ve Zen’in klasik Hancı-Yolcu diyalog üslubunda Basho’nun koanına yeni bir yorum getiriyor:


Zen Ustası Basho eski dostu, Taocu ölümsüz Shifu Miao Zhang’a , "Asan varsa sana bir asa vereyim; asan yoksa alırım asanı,” der.

Miao Zhang, "Benim bir değneğim var seninse yok. Kendi değneğini ödünç almaya ne dersin?” diye cevap verir.

Basho’nun yanıtı, "Miao Zhang, cehenneme dek yolun var,” olur.

Miao Zhang kaşlarını çatar ve "Ee Basho, o zaman bu uzun ve sıcak yolculuk için değneğimi ödünç almam gerekecek, kusura bakma değneğini şimdi sana veremem," der.


Ben işte böyle oturmuş bir yandan Mumon’un koanlarını falan çevirip bir yandan kendi boş lakırdılarımı yazarken tüm bu asa hikâyesine bir yorum da Haiku Usta’dan geldi:


Varlık yokluk dediğin koca bir muamma

Ne anlarım ben bu süslü püslü laflardan

Sen istediğin kadar kaç, istediğin yere saklan
Sakın ola köpeksiz köyde değneksiz dolaşırım sanma

19 Şubat 2010 Cuma

HAV


Bugün Haiku Usta’ya "Köpekte Buda doğası var mı?” diye sordum.

“Hav!” dedi.

愚 Budala

ZEN MEDİTASYONU - AYDINLANMA OTURUŞU

New York'un Catskill Dağları'nda Roshi John Daido Loori tarafından 1980'de kurulan Zen Mountain Monastery'nin (Doshinji) web sitesinde yayınlanan zazen kılavuzunun Türkçesi. Bu son derece yalın ve açıklayıcı metni okuduktan sonra zazene oturmak için sessiz, sakin bir yer ve kararlı bir zihinden başkaca bir şeye ihtiyacınız olacağını sanmam.

愚 Budala

Zen Mountain Monastery'nin web sitesi:
http://www.mro.org/zmm/

Metnin İngilizcesi:
http://www.mro.org/zmm/teachings/meditation.php

Zazen

18 Şubat 2010 Perşembe

ZEN USTASI IKKYU'NUN SATORİ ŞİİRİ

Tutkular diyarından dönerken tutkular diyarına
Bir an tereddüt edersin.
Bırak yağacaksa yağsın , esecekse essin.


Ikkyu

Çeviren: 愚 Budala

KIŞBAHAR

Gel ne duruyorsun,
ilahi bahar dalları açtıran aşık,
karlar arasında bir asma üzüm vermiş
tadalım!

愚 Budala

BİR ZEN HİKÂYESİ

Camden Benares, Beşler Kontu
Başöğretmen, Camp Meeker Hizbi


Ağırbaşlı bir delikanlı, 20. yüzyıl Amerika’sının keşmekeşi içinde serseme dönmüştü. Artık canına tak getiren içsel çatışmalarını çözecek bir yol bulma umuduyla gitmediği kimse kalmamıştı ama nafile. Bir gece bir kahvehanede kerameti kendinden menkul bir Zen Ustası ona şöyle dedi:


“Şu adresteki viran köşke git. Orada yaşayanlarla hiç konuşma, yarın akşam ay çıkana dek sessizliğini bozmamalısın. Holün sağındaki büyük odaya gir, kuzeydoğu köşesindeki molozların üstünde lotus pozisyonunda otur, yüzünü duvara dön ve meditasyon yap.”


Delikanlı, Zen ustasının dediklerini yaptı. Meditasyonu sık sık çeşitli kaygılarla bölünüyordu. Üst kattaki banyodan, üstüne oturduğu borular ve diğer sıhhi tesisat malzemeleri gibi başka şeyler de düşer mi acaba diye düşünüyordu. Ertesi akşam ayın çıkıp çıkmadığını nasıl anlayacağını düşünüyordu. Odadan gelip geçen insanlar onun hakkında ne konuşuyorlar acaba diye düşünüyordu.

Sanki imanı sınanıyormuşçasına yukarıdaki tuvaletten üstüne bok yağınca meditasyonu da kaygıları da tamamen altüst oldu. Tam o esnada odaya iki kişi girmişti. Biri orda oturan adamın kim olduğunu sordu. Öbürü cevap verdi: “Kimileri onun için bir aziz diyor. Başkalarıysa bok kafanın teki diyorlar.”


Bunu duyan delikanlı, o an aydınlandı.

Çeviren: 愚 Budala
Geçitsiz Geçit'teki bazı metinler Çince ve Japonca karakterler içerir(örn. 通曰無門關). Bu karakterleri göremiyor ya da boş kutular görüyorsanız aşağıdaki bağlantıdan Code2000 yazı tipini indirin. Dosyayı masaüstünde bir klasöre çıkardıktan sonra Denetim Masası'nda Yazı Tipleri'ne girin ve Dosya'nın altındaki Yeni Yazı Tipi Yükleyin'i seçerek Code2000'i yükleyin. Daha sonra masaüstündeki klasörü silebilirsiniz. Keyifli okumalar.
http://code2000.net/CODE2000.ZIP